
5 Eylül 1972 sabahı, Münih Yaz Olimpiyatları’nın onuncu günü, dünya sporunun en prestijli organizasyonlarından biri, korkunç bir trajediye evrilir. Olimpiyat Köyü’nden yükselen silah sesleri, tüm dünyayı korkuya boğar. Filistinli teröristler, İsrail Olimpiyat takımından 11 sporcuyu kaçırarak büyük bir uluslararası krizi başlatırlar. Amerikan televizyonu ABC’nin gece ekibi, tam bu kaosun ortasında kalır. Hırslı yapımcı Geoff, patronu Roone Arledge’e kendini ispatlama fırsatını yakalayarak olayın içine dahil olur. Yanında, soğukkanlı ve zekice düşünen Alman tercüman Marianne vardır. İkili, 21 saat sürecek zorlu bir yayında, gazeteciliğin etik sınırlarını aşarken, medya savaşının içinde bir figür haline gelirler. Bu trajedi, sadece bir haber değil, aynı zamanda medya dünyasında büyük bir dönüşümün habercisidir.