Barbie, uyum sağlamakta zorlanan bir kadının gerçek ve rüya gibi geçen hikayesini içinde barındırır. Onun yaşadığı dünya, kusursuz kadın imajının ve kısıtlayıcı kuralların hakim olduğu bir mekan olarak belirir. Barbie, bu kalıplara uymayan biri olarak dışlanır ve anlaşılmaz bir yalnızlıkla boğuşur. Ancak içsel cesareti ve umuduyla dolup taşan Barbie, yeni bir dünya keşfetme arzusuyla yanıp tutuşmaktadır. Uyum sağlayabileceği bir dünya arayışına girer ve fantastik dünyasını terk edip gerçek dünyada epik bir yolculuğa çıkar. Gerçek dünyada, Barbie farklılıkları ve özgünlüğüyle parlar. Kendi evinde dışlandığı özellikler, bu yeni dünyada onu özel kılan avantajlara dönüşür. Barbie’nin farklı düşünceleri, yetenekleri ve renkli kişiliği, çevresindekilerin dikkatini çeker.