
Şanssızlık, Mümtaz’ın hayatının her yönünü şekillendiren bir kavramdır. Kırklı yaşlarının başlarında, bir türlü düzelmeyen hayatına karşı koyarken, bir gün Derya ile tanışır. Ancak bu tanışma, onların hayatını sonsuza kadar değiştirecek bir felakete dönüşür. Kamyonetin çarpması sonucu ikisi de hayatını kaybeder. Mümtaz, ölümün her şeyin sonu olduğunu düşündüğü anda, asıl gerçeğin daha karmaşık olduğunu fark eder. Ölüm, artık ona bir son değil, bir dönüşüm sunmaktadır. Üç yıl boyunca her gün başka bir bedende uyanarak, ölecek insanların yerine geçer. Bu laneti kabullenmeye çalışan Mümtaz, bir ödül töreninde gizemli bir kadınla tanışır. Bu kadınla aralarında tarifsiz bir çekim başlar. Fakat, kadının kim olduğunu öğrendiğinde, tüm yaşamı alt üst olur. Çünkü bu kadın Derya’dır ve tıpkı Mümtaz gibi her gün başka bir bedende uyanmaktadır. Artık, aşk ve ölüm arasında sıkışıp kalmışlardır.