Cidde’ye dönüşü, Basma için sadece bir fiziksel yolculuğun sonu değil, aynı zamanda ruhsal bir serüvenin başlangıcıydı. Amerika’da geçirdiği zaman boyunca, memleketinin değişen yüzüne dair hiçbir fikri olmamıştı. Ancak şimdi, dönüşüyle birlikte, karşısında alışık olduğu şehrin farklı bir versiyonunu buldu. Bu değişim, onun için sadece bir yabancılaşma değil, aynı zamanda içsel bir çatışmanın da habercisiydi. Babasıyla olan ilişkisi, eskisi gibi değildi; şimdi, onunla bağlantı kurmaya çalışırken, kafasındaki karmaşık düşüncelerle de uğraşmak zorundaydı. Arkadaşlarıyla yeniden bağlantı kurma çabaları da aynı zorluklarla doluydu. Basma için, bu dönüş sadece geçmişiyle değil, aynı zamanda şu anki yaşamıyla da hesaplaşma fırsatıydı. Bu süreçte, hem kendini hem de çevresini yeniden keşfetmenin zorluklarıyla karşılaştı.