Stephane Belcourt, edebiyat dünyasının önde gelen isimlerinden biridir ve yıllar içinde sayısız başarılı eserle adını duyurmuştur. Ancak uzun bir aradan sonra, prestijli bir konyak markasının tanıtımı için kendi çocukluğunun geçtiği Cognac kasabasına geri dönmeye karar verir. Bu küçük kasabaya adım attığında, geçmişle bugünün kesiştiği bir labirent gibi karşısına çıkar. Zamanın hızla değişen yüzüyle sarsılan Stephane, eskiden bildiği her şeyin kökten değiştiğini fark eder. Kasaba sokaklarında dolaşırken, uzun süredir unutulmuş anılar zihninde yeniden canlanır. Stephane, bu anıları takip etmek ve geçmişin izlerini sürmek için kararlıdır. Ancak beklenmedik bir karşılaşma, onun yolculuğunu tamamen değiştirecektir: İlk aşkının oğlu, 17 yaşındaki Lucas ile tanışması. Bu karşılaşma, Stephane’ın zihninde yıllar önce bastırdığı duyguları ve unutulmuş tutkulu anıları yeniden gün yüzüne çıkarır, onu geçmişiyle yüzleşmeye ve geleceğiyle barışmaya zorlar.