Francis ve Iris, dünyayı kasıp kavuran zombi salgınından kaçarak iki oğulları Josh ve Lucas’ı kurtarmak için aceleyle hareket ederler. Zombilerden uzaklaşmak için, Francis’in çocukluğunun geçtiği terkedilmiş aile çiftliğine sığınmayı seçerler. Filipinler’in kuytu köşelerinde yer alan bu eski çiftlik, ilk başta onlara güvenli bir sığınak gibi görünse de, burada onları bekleyen tehlikelerin farkında değildirler. Evin içini yeniden düzenlerken, bahçeyi güvenli hale getirmek için çaba sarf ederler; ancak bu süreç, geçmişin karanlık izleriyle yüzleşmelerini de beraberinde getirir. Aile, yalnızca dışarıdaki zombilerin değil, aynı zamanda Francis’in çocukluğuna dair acı dolu anıların da tehdidi altındadır. Çiftlik, zamanla sadece fiziksel bir koruma alanı olmaktan çıkıp, geçmişin hayaletlerinin ortaya çıkacağı bir kısır döngüye dönüşecektir. Aile, bu evin içinde hem dış tehlikelerle hem de geçmişin gölgeleriyle başa çıkmak zorunda kalacak; böylece gerçek bir dayanışma ve mücadele örneği sergileyeceklerdir. Hayatta kalmak için birbirlerine daha sıkı sarılmaları gereken bu dönemde, içsel çatışmalar ve geçmişle hesaplaşma, onların karşısında yeni bir savaş açacaktır.