Kazablanka’nın sokaklarında, insanların duyguları ve müziğin ritmiyle örülü bir hikaye yaşanıyor. Bu şehir, sadece beton ve asfalt yığınlarından ibaret değil, aynı zamanda insanların hayalleri ve tutkularının bir yansıması. Anas, bu şehrin kalbinde, gençlerin umut dolu gözlerini parlatan bir figür olarak öne çıkıyor. Kültür merkezindeki dersler, sadece bilgi aktarmakla kalmıyor, aynı zamanda gençlerin içindeki potansiyeli ortaya çıkarmalarına yardımcı oluyor. Anas, müziğin sadece bir eğlence aracı olmadığını, aynı zamanda duyguları ifade etmenin güçlü bir aracı olduğunu vurguluyor. Gençler, Anas’ın önderliğinde, kısıtlamalara ve toplumsal normlara meydan okuyarak, kendi özgünlüklerini ve seslerini bulma yolunda ilerliyorlar. Dans etmek ve şarkı söylemek, onlar için sadece bir aktivite değil, aynı zamanda özgür bir ifade biçimi haline geliyor.