Rahayu, babasının dehşet verici bir şekilde öldürülüşüne kendi gözleriyle tanık olduktan sonra, bu acıyla baş etmek zorunda kalmıştır. Mayıs 1998’deki bu korkunç olay, ninjaların gerçekleştirdiği büyücü şaman katliamının bir kurbanı olarak ailesini derinden yaralar. Rahayu’nun ailesi, yaşadıkları yerden ayrılmak ve güvenli bir sığınak bulmak zorunda kalır. Bu sıkıntılı dönemde, Rahayu, üvey annesi ve kız kardeşiyle birlikte Banyuwangi’den ayrılıp, çocukluğunun geçtiği Jetis’teki eski evlerine dönerler. Ancak, Jetis’e dönüşleri bile onları huzura kavuşturamaz, çünkü aileleri cadı olarak kabul edildiği için sürekli olarak toplumları tarafından dışlanır ve tehdit edilirler. Rahayu, bu zorlu dönemi olumlu bir şekilde atlatabilmek için düzenli dua etmeye başlar, ancak her geçen gün daha fazla yalnızlaşır ve dua sırasında odaklanmak giderek zorlaşır.