İstanbul’un karanlık sokaklarında, hüzün ve umut iç içe geçmişti. Genç Ali Reşat Marnalı, bu karmaşık dünyanın bir parçası olarak, küçüklüğünden beri yeraltı dünyasının zorluklarıyla yüzleşmek zorunda kalmıştı. Delikanlılığında sergilediği cesaret ve azim, onu eski kabadayıların saygın mirasını devralan bir figür haline getirmişti. Kendine has adalet anlayışıyla tanınan Marnalı, dostları ve düşmanları tarafından saygı gören bir efsane olma yolundaydı. Fakat bir gün, hayatının en zor sınavıyla karşılaşacak; bir mafya örgütü tarafından tuzağa düşürülecekti. Ailesinin ve özgürlüğünün tehdit altında olduğunu anlayan Marnalı, artık kaybedecek bir şeyi kalmadığını hisseder. Bu durum, onu intikam için savaşmaya iter. Eski değerlerin son savunucusu olarak, yeni geleneklere meydan okuyacak ve düşmanlarının üstüne cesurca gidecektir. Onurunu kurtarmak için ne pahasına olursa olsun bu savaşı vermeye hazırdır.