Fransız Rivierası’nın parlayan plajlarının arkasında, Leo’nun adı cesur ve yetenekli bir dedektif olarak biliniyor. Şehirdeki her suçla başa çıkma yeteneği ve kararlılığı, onu adeta bir efsane yapmıştır. Ancak bir sabah, Leo’nun huzuru, Hamburg’da en yakın dostu ve iş arkadaşı Ludo’nun vahşice öldürülmesiyle sarsılır. Bu trajik olay, Leo’nun içsel dünyasında derin bir boşluk ve intikam arzusu yaratır. Katillerine ulaşmak için her şeyi göze alırken, amiri, bu kritik davayı alışılmadık bir Alman polis olan Meanie’ye devretmeye karar verir. Meanie’nin sıradışı eğitim metotları ve etkileyici çekiciliği, Leo’nun bu duruma olan tepkilerini daha da karmaşık hale getirir. Leo ve Meanie, istemeyerek de olsa ortak bir hedefe ulaşmak için bir araya gelirken, Nice şehri üzerindeki büyük tehlike, aralarındaki ilişkiyi derinleştirir ve her iki karakterin de sınırlarını zorlar. Bu tehlikeli yolculuk, Nice’teki karanlık bulutları aydınlatacak ve beklenmedik bir bağ kurmalarına neden olacaktır.