Savaşın acımasız koşturmacası içinde, Kye’nin hayatı karmaşanın ortasında kalmıştır. İki büyük ordu arasındaki mücadelede sıkışan Kye, yaşadığı her acıdan dersler çıkarmış ve kimseye güvenmemesi gerektiğini anlamıştır. Umutsuzluk içinde bulunduğu anlarda, devrimci bir liderin kendisine sunduğu şok edici teklif hayatını değiştirir. Bu lider, Kye’ye özgürlüğü karşılığında, belirli bir noktadaki kritik verileri çalmasını önerir. Bu görev, Kye’nin infaz edilmek üzere olan babasını kurtarma umudunu taşır. Ancak işler beklenmedik bir şekilde kötüye gider ve Arrowhead gemisi çölde kaza yapar. Kye, hem düşmanlarla hem de bilinmeyen bir gerçeklikle mücadele ederken, hayatta kalma becerilerini ve inançlarını son derece zorlayıcı bir sınavdan geçecektir.