Bir insanın hayatı, aniden alt üst olabilir; anılar, yaşanmışlıklar ve dostluklar bir anda yok olabilir. Tate, bu acı gerçekliğin tam ortasında kalmıştır. En yakın arkadaşının ölümünden duyduğu derin acı, onun kalbinde bir yara açmış ve bu yarayı öfkeyle beslemiştir. Arkadaşının kaybı, sadece bir yas değil, aynı zamanda intikam peşinde koşan bir adamın dönüşümünü simgeliyor. Her geçen gün, bu kaybın acısı onu daha da yakıcı bir hale getirirken, intikam ateşi içinde büyümektedir. Sorumlu olan kötü adamı bulmak için Essex’in sınırlarını aşmak zorunda kalan Tate, 90’ların Soho’sunun karanlık ve tehlikeli sokaklarına adım atar. Bu tehlikeli dünyada, cesaretle savaş açan Tate, hainlerin oluşturduğu bir tuzağın içine çekildiğini fark edince, kalbindeki öfkeyi daha da artırır. İntikamını almak için her şeyini riske atan Tate, etrafındaki dünya kaosa sürüklense de hedefine odaklanır. Hiçbir şey, en yakın arkadaşının ölümünün intikamını almak için onun iradesini kıramayacaktır; gerekirse kendi hayatını feda etmekten çekinmeyecektir.