Gençlik yılları, birçokları için kimlik arayışları ve karmaşık duygularla dolu olabilir. Simon Spier’in hikayesi de tam olarak bu kaotik dönemi yansıtır. Henüz 17 yaşında olan Simon, bir yandan eşcinselliğini ailesine ve arkadaşlarına açıklamaktan korkarken, diğer yandan internette tanıştığı gizemli sınıf arkadaşı Blue’ya olan duygularıyla başa çıkmaya çalışır. E-postalar aracılığıyla gelişen bu bağ, zamanla romantik bir aşka dönüşür ve Simon için bir saplantıya evrilir. Ancak Blue’nun kimliğini gizlemesi, bu aşkı daha da karmaşık bir hale getirir. Simon, hem kendi kimliğini kabul etme hem de Blue’nun gerçek kimliğini öğrenme mücadelesi verirken, hayatının en zor kararlarıyla karşı karşıya kalır. Modern bir Romeo ve Juliet masalına dönen bu ilişki, Simon’ın hayatında derin bir değişim yaratır. Şimdi, Simon’ın hem kendi hem de Blue’nun gerçeklerini açığa çıkaracak cesareti bulup bulamayacağı en büyük sorundur.