Gözlerini boş bir banliyö evinde açan adam, kafasında hafif bir dönüş hissiyle birlikte bilincine geldi. Etrafındaki sessizlik ve hafızasındaki boşluk, içini bir endişe ve merakla doldurdu. Kolu kan lekeleriyle kaplıydı, ancak bunun kendi kanı olmadığını anladı. Evde dolaşırken, duvarlardaki ürkütücü notları fark etti; her biri bir uyarı, bir tehlike işareti gibiydi. Bu gizemli mesajların ardındaki anlamı çözmeye çalışırken, içinde bir korku ve merak karışımı belirdi. Kendisini evin içinde bir anne ve kızın anılarına bağlayan sıra dışı bir bağlantı hissetmeye başladı. Ancak, evdeki şeytani varlığın varlığına dair işaretler de keşfetti. Hapsedilmiş gibi hissederken, geçmişinin izlerini takip etmeye karar verdi. Her adımında, şeytani varlık daha da güçleniyor, onun iradesini sınıyordu.