
Bir gencin haksız yere hapse atılması, adaletin ve hukukun ne kadar kırılgan olduğuna dair çarpıcı bir örnektir. Uyuşturucu kaçakçılığı suçlamasıyla suçlanan genç, bir avukatın yanlış yönlendirmesi yüzünden suçunu kabul eder ve masumiyetine rağmen cezaevine gönderilir. Gerçek suçlular serbest kalırken, masum bir insan cezalandırılır. Ancak bu durum, cesur ve dikkatli bir savcı olan Fok’un ilgisini çeker. Gizli bağlantıların ortaya çıkması ve çelişkili delillerin bir araya gelmesi, onu sıradan sınırların dışına çıkarır ve kendi yöntemlerini kullanarak çözüm aramaya iter. Fok, tıpkı bir dedektif gibi, karanlık odalarda kaybolmuş ipuçlarını birleştirerek gerçeği bulmaya çalışır. Ancak yolunda sadece suçlular değil, aynı zamanda yozlaşmış bir hukuk sistemi de vardır. Fok, her şeyi riske atarak adaletin peşinden gitmeye karar verir.