Bea’nın yaşamı, çocukluğundan itibaren zorlukların üstesinden gelme mücadelesiyle dolu bir destana dönüşmüştü. Ailesinin karşılaştığı maddi sıkıntılar, onun genç yaşta sorumluluk almasını gerektiriyordu. Zihinsel engelli bir aile üyesine bakmak, sadece maddi olarak değil, duygusal olarak da ağır bir yük getiriyordu. Bea, bu ağır yük altında ezilmeden, azimle ilerlemeye devam etti. Reşit olma sürecinde, birçok genç gibi kendisi de hayat mücadelesinin içine atıldı. Ancak bir iş bulması, ona umut veriyordu. Ancak işte bile, ailesinin içindeki karmaşık ilişkilerden kaçamıyordu. Bea, kendi hayatını düzene koyma çabalarıyla birlikte ailesiyle olan bağlarını güçlendirmeye çalışıyordu. Ancak bu, çatışmalardan uzak bir yolculuk değildi. Ailenin içindeki her bireyin kendi çıkarlarını gözetmesi, Bea’nın kararlarını etkiliyordu. Ancak o, pes etmeyen bir ruha sahipti. Hem kendi yolunu bulma hem de ailesiyle olan bağlarını güçlendirme arayışında içsel bir denge bulmaya çalışıyordu.