
Emilie’nin hayatı, durmaksızın inişli çıkışlı bir yolda ilerlerken, hiç beklemediği bir krizle daha karşılaşır. Hem iş hayatında başarısız olmuş, hem de alkolle boğuşarak geçimini sağlamakta zorlanırken, en büyük değerini, sevgi dolu kızı Lilli’yi korumak için her şeyi yapmaya kararlıdır. Ancak eski kocası, evdeki bir arızayı fırsat bilip, Lilli’nin velayetini almak için harekete geçer. Emilie, kızını yanına alıp, zengin ağabeyi Gjermund ve eşi Silje’nin evine yerleşmek zorunda kalır. Bu eve yerleşmesiyle birlikte, hayatının en büyük meydan okuması başlar. Gjermund, Emilie’ye bir görev verir: 54 kilometrelik Birken kros yarışına katılması için bir ay içinde kayak yapmayı öğrenmesi gerekmektedir. Emilie, bu fiziksel mücadelenin yanı sıra, kendi içindeki direnci de test edecektir. Maddi zorluklar ve ebeveynlik sorumlulukları arasında, bu yarış Emilie’nin hayatında bir dönüm noktası olacaktır.